''Menatek, Genel Müdür Merhum Kazım Ünal’ın Ardından, Yeni Nesil Yöneticileriyle Geleceğe Emin Adımlarla Yürüyor.''
Dünya üzerindeki çok sayıda silahlı kuvvetin ve sektör firmasının alt sistem tedarikçisi konumunda bulunan Menatek, Mayıs ayı içerisinde, aynı zamanda sektörün duayen isimlerinden biri olan Genel Müdürü Kazım Ünal’ı kaybetti. Şirketin yönetimini ise hâlihazırda firmada kritik görevler üstlenmekte olan ve Menatek’in bir sonrakini neslini temsil eden Menatek Yönetici Ortağı Mehmet Ünal ve İş Geliştirme ve Strateji Direktörü Naz Ünal devraldı. Mehmet ve Naz Ünal kardeşler, babaları Kazım Ünal’ın şirkete kattığı vizyonu ve firmanın gelecek hedeflerini ve büyüme stratejilerini, MSI Dergisi okuyucuları için anlattı.
MSI Dergisi: Mehmet Bey ve Naz Hanım, Menatek’in kurucusu olan ve firmanın bugünlere ulaşmasında da kuşkusuz başrolü oynayan babanız Kazım Bey’in vefatı, hepimizi üzdü. Kurumsal gelişim ve sürdürülebilirlik bakış açılarıyla baktığımızda, Merhum Kazım Bey sizlere nasıl bir Menatek bıraktı?
Naz ÜNAL: Babamız, çok vizyoner bir insandı ve hem bilgisiyle hem kültürüyle yolumuza çok güzel ışık tuttu. Menatek’i, askeri kariyeri ve mühendislik çalışmaları sırasında elde ettiği tecrübelerle emekliliğinin ardından kurmuştu. Hem savunma sanayisinde hem de son kullanıcı tarafında, alt sistem ve yedek parça tedariki konusunda yaşanan sıkıntıları çok iyi biliyordu. Yaklaşık 30 yıl önce küçük bir ofiste hayatına başlayan Menatek’i, dünyanın 23 ülkesine ürün ihraç eden ve Türk savunma ve havacılık sanayisindeki pek çok firmayla birlikte iş yapan kritik bir sektör oyuncusu haline getirdi. Menatek’in bir sonrakini neslini temsil eden bizlere de şirkette görev aldığımız son 10 yıl içerisinde, bu alandaki bilgi birikimini ve mühendislik tecrübelerini aktardı. Menatek’i, gelecekte çok daha önemli noktalara taşıyabilecek bir vizyon kattı.
Kazım Ünal Kimdir?
Kazım Ünal, 1968’te, Kuleli Askerî Lisesi’ni 1.likle bitirerek Yaş Kütüğü’ne Altın Mezuniyet Plaketi’ni çaktı. Dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral A. Cemal Tural’dan diplomasını alma onuruna erişti. Ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Fakültesini 3.lükle kazanıp, Yüksek Makina Mühendisi olarak mezun oldu ve ardından aynı üniversitede işletme alanında yüksek lisans yaptı. Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) çeşitli Ana Bakım Fabrikalarında, Fabrika Müdürü olarak görev aldı.
Ünal, emekli olduktan sonra da askeri üniformayla elde ettiği derin bilgi birikimi ve tecrübeden yararlanarak 1995 senesinde Menatek’i kurdu. Menatek, kurulduğu günden bugüne, Türkiye’de stratejik öneme sahip askeri fabrikaların tamamına yedek parça tedariki yapıyor. 2000 yılında ABD ile iş birliklerine başlayan Menatek, 2002 yılında NATO’nun; 2006 yılında ise Amerikan Kara Kuvvetlerinin onaylı tedarikçisi olmayı başardı.
Tarihi boyunca Menatek’in birçok ilke imza atmasına vesile olan Ünal, paletli ve tekerlekli askeri kara araçlarının yürüyüş aksamlarına ait bütün bileşenler başta olmak üzere; fren sistemleri, pompalar, filtreler, alternatörler, jeneratörler, marş motorları, anahtarlar, periskoplar, özel tip rulmanlar, dişliler ve test tezgâhları ile çeşitli ürün ve sistemlerin de araların bulunduğu 15 bine yakın parçanın yerlileştirilmesine katkı sağlayarak Türkiye’nin dışa bağımlılığının azaltılmasında çok büyük rol oynadı.
Kazım Ünal’ın Türkiye Tarihinde Menatek’in İlk Defa Üretim Yapmasına Vesile Olduğu, Başlıca Teknolojik Gelişmeler:
Tankların yürüyüş aksamının ana bileşenlerinden olan portör (yol) tekerlerini sıvama teknolojisi
Palet ayar mekanizması ile gergi kollarını ve yol kollarını dövme teknolojisi
Birçok farklı tip pompanın üretiminde kullanılacak döküm ve dişli üretim teknolojileri
50 tonluk araçların fren sistemi ve 70 ton üzeri tankların döner amortisörü için ultra yüksek hassasiyetli işleme teknolojisi
Periskop imalatında kullanılan mono-blok laminasyon teknolojisi
Özel tip rulmanlar için uygulanan form verme teknolojisi
Salıncak kollarında kullanılan soğuk şekil verme ve robotik kaynak teknolojileri
70 ton üzerinde ağırlığa sahip tanklar için burulma milleri (torsion bar) ve ıslah ve preset teknolojileri
“Bunların ötesinde Kazım Ünal’ın, bütün Menatek ailesine bıraktığı en kıymetli değer, hiç yılmadan ve motivasyonunu kaybetmeden çalışmak ve onurlu başarılara imza atmaktır.”
Menatek Ailesi
Naz ÜNAL: Bunu kendi aramızda da çok konuşuruz: Menatek aslında, sahip olduğu birikimle ve vizyonuyla işlenmemiş bir cevher. Babamız bize bunu gösterdi. Biz de bu cevheri işlemeye çalışıyoruz. Bundan sonraki süreçte de bizlere bıraktığı manevi değerlerle ve iş yapış kültürüyle babamızı, şirketin kurum kültüründe yaşatacağız. Menatek’in büyümesini yeni planlarla devam ettirirken firmamızı daha güçlü adımlarla geleceğe taşıyacağız. Bundan 2-3 yıl kadar önce Menatek, bir jenerasyon değişikliği yaşamaya başlamış ve babamızın da önemli katkılar sunduğu bir dönüşüm yolculuğuna çıkmıştı. Bu yolculuk için çizdiğimiz strateji doğrultusunda, çeşitli hedefler belirledik ve bu hedeflere emin adımlarla ilerliyoruz. Kısacası, babamız bize genç bir çınar bıraktı; biz de bu genç çınarı daha da büyütmek için gerekli adımları atacağız. Şirketin değerlerini babamızın hayat prensipleriyle uyumlu kılarak, Kazım Ünal’ı ölümsüzleştireceğiz.
Bunun kolay olmayacağının bilincinde olsak da bizi korkutmayan bu süreç için hazırlıklı ve donanımlıyız. Çünkü onun enerjisi, sürekli pozitif kalmayı başarabilmesi ve motivasyonu, hepimiz için bir ilham kaynağıydı. Onun en sevdiği şey, hiç durmadan ve yılmadan çalışmaktı. Her gün aynı heyecan ve aynı dinamizmle, çalışanlara ve şirkete yeni bir şeyler katmaktan çok büyük keyif alırdı. Biz de bıraktığı bu değerleri, şirketin ana kültürü haline getirip onu böyle yaşatacağız. Onun varlığını hissetmemek ve onu özlememek mümkün olmasa da Menatek kaldığı yerden, büyüyerek ve sapasağlam yoluna devam ediyor olacak.
MSI Dergisi: Menatek, 2-3 yıl önce başladığını belirttiğiniz jenerasyon değişikliğini nasıl ele aldı?
Naz ÜNAL: Aile şirketleri jenerasyon değiştirirken genellikle büyük sancılar yaşar. Bizim de tabii ki yaşadığımız sıkıntılar oldu; ama biz bu konuda çok şanslıyız. Babamız, vefatından çok daha uzun bir süre önce, bizi bu sürecin bir parçası haline getirdi. Şirket içinde bize kritik görevler yükleyerek, bu zorlu görevlerin altından nasıl kalkabileceğimizi öğrenmemizi sağladı.
Bize duyduğu güven ve bıraktığı geniş oyun alanı sayesinde de hem inisiyatif alabilmeyi öğrendik hem de şirket içindeki tüm süreçleri bilfiil yöneterek tecrübe ettik. Bu süreçte başarısızlıklarımız da şirketi bugün bulunduğu noktaya getiren stratejik atılımlarımız da oldu. Bunlar, hem uluslararası arenadaki faaliyetlerimizi şekillendirdi hem de bizi geleceğe hazırladı. Öyle ki “Bak, Menatek buraya da evrilebilir.” dedirtti bize. Aslında babamız hayattayken Menatek için bir vizyon çizdik ve gelecek hedeflerimize ulaşmak için atacağımız tüm adımları adeta bir nakış gibi işleyerek detaylı bir plan oluşturduk. Tabii ki farklı kuşakların bir arada olduğu her yerde yaşandığı gibi bizde de çatışmalar yaşandı; ama yolumuz belliydi. Kendisinin yokluğunda da bu sürece kaldığımız yerden devam ediyor olacağız.
Dinamizmini Koruyarak Büyüyen Menatek
MSI Dergisi: Bu dönüşüm sürecini biraz daha detaylandırabilir misiniz?
Naz ÜNAL: Bu dönüşümü sağlıklı bir şekilde tamamlayabilmek için bir süredir yönetim danışmanlarından da destek alıyorduk. Bu süreçte, Menatek’i hantal bir hale getirmeden ve dinamizmini koruyarak nasıl büyütebileceğimizin yollarını araştırdık. Çağımız, hantal yapılara müsaade etmiyor. Biz de bunun farkındayız ve şirketimizin sahip olduğu dinamizmi korumak istiyoruz. Diğer yandan büyüme hedeflerimiz de var. Dolayısıyla büyüme planlarımızla örtüşen, ölçeklendirilebilir ve dinamik bir sistem kurgulamak istiyoruz. Kısacası, sürekli büyüyen; ama büyüdükçe hantallaşmayan bir Menatek hayalimiz var.
Baktığımızda Menatek, sadece savunma ve havacılık sanayisi için alt yüklenicilere iş yaptıran aracı statüsünde bir firma değil. Gerçekten çok girift bir yapının var olduğu bir mühendislik, operasyon ve proje merkezi. Bu kabiliyetlerimiz, geçmişteki tecrübelerimiz ve elimizdeki bilgi birikiminden aldığımız güç sayesinde, gerektiği zaman hızlı bir değişikliğe gidebilir ve farklı coğrafyalarda, Türkiye’nin avantajlı yönlerini öne çıkarabileceğimiz farklı projelere adım atabiliriz.
Bundan birkaç yıl önceki iş süreçlerimizle bugünküler arasında önemli farklar var ve bunun meyvelerini de topluyoruz. Artık çok daha verimli bir şekilde çalışıyoruz. Üstlendiğimiz projeler, gerçekleştirdiğimiz başarılı teslimatlar, büyümemiz ve ihracat başarılarımız bunun somut bir göstergesi.
MSI Dergisi: Bu süreçtesizlerin görev dağılımında bir değişiklik olacak mı?
Naz ÜNAL: Bahsettiğim dönüşüm süreci içinde yönetim anlamında da daha farklı bir yapı kurguluyoruz. Diğer yandan bu konuda henüz acele etmemizi gerektirecek bir durum yok. Çünkü zaten son birkaç yıldır şirketin karar mekanizmalarında biz varız. Şirkette son 10 yıldır görev alıyoruz ve bunun özellikle son 5 yılında, işler zaten bizim üzerimizden yürüyordu. Menatek de özellikle bu 5 yıl içerisinde büyüdü. Dolayısıyla Mehmet Bey’in ve benim şirket içindeki rollerimizi bir süre daha korumayı düşünüyoruz.
Dönüşüm kapsamında hayal ettiğimiz yapıyı oluşturabilmemiz ve bizim de kendi uzmanlık alanlarımızda daha etkin olabilmemiz için belli başlı kritik pozisyonlar açacağız. Bu pozisyonlara da hem sektörel anlamda hem de yönetimsel anlamda tecrübesi olan kişileri getireceğiz. Fakat burada da acelemiz yok. Bunların hepsi zaman içerisinde olacak.
Bunun yanında Yönetim Kurulumuz da farklılaşacak. Ayrıca bir Danışmanlar Kurulu da oluşturmayı planlıyoruz. Danışmanlar Kurulu’nda ise sektörde ve kendi alanında duayen isimlerin olmasını istiyoruz. Bununla ilgili de ilk adımlarımızı attık.
Son 2 yılda 5 Yeni Ülke
MSI Dergisi: Bu dönüşüm organizasyon şemanıza nasıl yansıyor?
Mehmet ÜNAL: Bir yandan mevcut müdürlüklerimizin kadrosunu genişletiyoruz bir yandan da yeni birimler kuruyoruz. Örneğin, kurumsal kaynak yönetimi (ERP) tarafında ciddi adımlar attık ve bu konuda yeni bir yapılanmaya gittik. Onun dışında; satış, pazarlama ve iş geliştirme departmanlarımızı birbirinden ayırdık. Bu 3 ayrı birimde, şu anda 8 kişi görev yapıyor. Böyle bir karar aldık; çünkü Menatek’te, bir projeyi yaratma ve onun arkasından gelen ihale aşamalarını ve ilişkileri yürütme süreçleri birbirinden tamamen farklı. Bu 3 departman, her ne kadar farklı birimler olsalar da birbirilerini besleyen ve günün sonunda bir işi tamamlayıp diğerine ileten birimler. Dolayısıyla farklı departmanlar olsalar da bir takım olarak çalışıyorlar. Bu kararımızın ne kadar doğru olduğunu da şimdiden görmeye başladık ve son 2 yılda, müşteri portföyümüze 5 yeni ülke ekledik.
2021’de Yüzde 35 Büyüme
MSI Dergisi: Geçen yıl sizlerle yaptığımız söyleşide, Menatek’in 2018-2020 yılları arasında çok hızlı bir şekilde büyüdüğünü ve bu büyümenin devam etmekte olduğunu ifade etmiştiniz. Menatek, nasıl bir 2021’i geride bıraktı? Geçtiğimiz yılın öne çıkan gelişmeleri neler oldu?
Mehmet ÜNAL: 2021, bizim için aslında miladi bir yıldı. Özellikle biz iki kardeş için. Çünkü yeni projelerimizin de etkisiyle altyapı, istihdam ve ciro anlamında bir sıçrama yaşadık. Bir yandan tesisimizi genişletirken, ciromuzu TL bazında yüzde 35; döviz bazında ise yüzde 10-15 civarında arttırdık. İstihdamımızı ise 3’e katladık. Bu büyümeyi yönetirken de çeşitli sıkıntılar atlattık ve büyük zorlukların üstesinden geldik. Bunlar da bize çok önemli tecrübeler kattı. Bugün kendimizi daha güçlü ve daha iyi hissetmemizi sağlayan, özgüvenimizi arttıran önemli bir yıldı. Zaten bunu da son dönemde aldığımız projelerle kanıtladık.
2022 Hedefleri Adım Adım Gerçekleşiyor
MSI Dergisi: Menatek için2022 yılı nasıl geçiyor?
Mehmet ÜNAL: Öncelikle şunu söylemeliyim:2021’de yaşadığımız bu büyük sıçramanın ardından, kendimize, bu büyümeyle yakaladığımız pozitif ivmeyi sürdürme hedefi koyduk. Sözleşme bazlı çalışan bir firma olduğumuz için yaptığımız işlerde inişler ve çıkışlar olabiliyor. Bundan sonra ise hep yukarıya doğru giden bir grafik çizmek istiyoruz. Ayrıca, yeni sistemimizde, operasyonları yapma şekillerimiz de değişti. O yüzden önce bunu bir özümsememiz lazım. Ulaştığımız istihdam rakamlarında, ölçeklenebilen bir sistemi oturtmaya çalışıyoruz.
Bu tabloda, 2022, yavaş başlayıp sonradan çok ciddi gelişmelerin yaşandığı bir yıl oldu bizim için. Bu da aslında, en büyük müşterilerimizden biri olan Amerikan Kara Kuvvetlerinin bu yılki bütçesinin 2-3 ay geç onaylanmasından kaynaklandı. Biz de bu nedenle hedeflediğimiz projelerin bir kısmını, 2-3 ay gecikmeli olarak aldık. Ancak şu ana kadarki gelişmeler, bu yıl için belirlediğimiz döviz bazındaki yüzde 15’lik büyüme hedefimizi yakalayıp daha da aşacağımızı gösteriyor.
Geçtiğimiz seneyi, yüzde 87 ihracatla kapatmıştık. Bu sene de ihracatımız azalmadı; ancak yurt içindeki projelerimizin ağırlığı arttığı için bu yıl ciromuzdaki ihracat oranının yüzde 70’ler mertebesinde olacağını tahmin ediyoruz.
Menatek Avrupa’ya da Açıldı
MSI Dergisi: 2022’nin ilk yarısıyla ilgili okuyucularımızla paylaşmak isteyeceğiniz başka gelişmeler oldu mu?
Mehmet ÜNAL: Bu yıl müşteri portföyümüze, aralarında bir Avrupa ülkesinin de olduğu 3 yeni ülke ekledik. Özellikle bu Avrupa ülkesi, bizim için ciddi anlamda yeni ve güzel bir pazar oldu. Buna ilave olarak, yılın ilk yarısında, yurt içindeki yeni ve çok büyük bir projenin parçası olduk. Modernize edilen paletli bir aracın; askı kolları, cer dişlileri, istikamet tekerleri, portör tekerleri ve burkulabilen milleri gibi komple yürüyen aksamını teşkil eden parçaları üreteceğiz ve aracın içindeki belirli sistemleri sağlayacağız.
Bunun dışında bu sene içerisinde NATO’ya bir dizi teklif verdik. Bu senenin sonuna doğru da tekliflerimizin sonuçlarını almayı bekliyoruz. Burada söz konusu olan sözleşmeler, 3 ila 5 yıl boyunca devam edecek, uzun vadeli ve çok büyük projeler. Hatta Menatek’in tarihini etkileyecek, belki bir sonraki zıplamayı yapmasını sağlayacak projeler. Bunun için de çok ciddi şekilde çalıştık ve çok rekabetçi fiyatlamalar yaptık.
Altyapı Yatırımları Devam Ediyor
MSI Dergisi: Altyapı yatırımlarınız nasıl ilerliyor?
Mehmet ÜNAL: Amerikan Kara Kuvvetlerinin belirli bir ihtiyacına yönelik olarak çok ciddi bir test makinası geliştirdik. Bu makinayı, spesifik bir araçta kullanılacak bir rulmanı kalifiye edebilmek için tasarladık. Ayrıca kendi ürünümüz olan NAZ rulmanlarının farklı modellerini ve diğer üreticilerin rulmanlarını da test edebiliyoruz. Bu makina, kabiliyetleriyle özellikle NAZ rulmanları tarafında önümüzü ciddi anlamda açtı. Çünkü tek bir test tezgâhı sayesinde aynı anda pek çok farklı fonksiyonu test edebilecek hale geldik.
Bunun yanında, henüz olgunlaşma seviyesinde olan ve önümüzdeki yıl adım atmayı hedeflediğimiz çok stratejik bir yatırım planımız var. Bunu şu anda en doğru şekilde nasıl yapabiliriz, onu düşünüyoruz. Bu yatırımı, oldukça inovatif ve farklı bir bakış açısıyla hayata geçireceğiz.
AS9100 için Geri Sayım Sürüyor
MSI Dergisi: Menatek, geçtiğimiz dönemdeAS9100 sertifikasyonuyla ilgili çalışmalar yürütüyordu. Bu çalışmaların son durumunu paylaşabilir misiniz?
Mehmet ÜNAL: AS9100 sertifikasyonu için ilk adımları attığımızda, mevcut altyapımızın AS9100 süreçlerine ne kadar uygun olduğunu gördük. Bu noktada babamızı bir kez daha anacağım. Bize sadece mühendislik alanında değil, kalite ve dokümantasyon tarafında da çok önemli bir tecrübe bıraktı. Aslında farkında olmadan, hammaddenin tedarikinden üretime, kaplama işlemlerinden testlere kadar her aşamada, AS9100 standartlarında dokümantasyon yaptığımızı gördük. Biz zaten tüm süreçlerimizi belirli bir standart dâhilinde dokümante ediyorduk, sadece AS9100’ümüz yoktu. Çalışmalarımız devam ediyor ve 2023’ün ikinci yarısında AS9100 sürecini de tamamlamayı hedefliyoruz.
BOQU Scooters’ta İlk Ürün Hedefi 2022’nin Son Çeyreği
MSI Dergisi: Menatek, son dönemde şehir içi mobilite sektörüne de adım attı. Bu alanda BOQU Scooters isimli bir marka yaratıp elektrikli scooter’lar üzerinde çalışmaya başladınız. Bu alandaki çalışmalarınız ne durumda? İlk ürünler sahaya ne zaman çıkacak?
Naz ÜNAL: Menatek bizim için ne kadar değerliyse yeni çocuğumuz BOQU Scooters da o kadar kıymetli. BOQU Scooters, Menatek’in büyüme vizyonundaki hedeflerini tutturabilmesi açısından da kritik bir öneme sahip. Biz de bu konuya çok büyük bir ciddiyetle yaklaşıyoruz ve bu markamız için de enerjimizi veriyoruz.
BOQU Scooters özelinde, stratejik olarak yeni ürünler ortaya çıkararak çeşitlendirme yapmak yerine, Ar-Ge’sini başlattığımız mevcut projelere odaklanmış durumdayız ve artık bu projelerin meyvesini alacağımız noktaya geldik. Hatta bu çalışmalar sayesinde, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen Design Türkiye Endüstriyel Tasarım Ödülleri kapsamında, Türkiye’nin en prestijli tasarım ödüllerinden biri olan Good Design (İyi Tasarım) ödülünü aldık.
Çok kısa bir süre önce de oldukça başarılı bir test sürecini geride bıraktık. Bu saha testlerinde; motor, pil ve motor sürücüsünün performansını gözlemledik. Scooter’ın yokuş çıkarken, düzlükte, orta hızlarda ve yüksek hızlarda performansına baktık. Savunma ve havacılık sanayisindeki önemli iş ortaklarımızdan ASPİLSAN Enerji ve BİAS Mühendislik de bizi bu testlerde yalnız bırakmadı. Testlerde de çok güzel veriler elde ettik. Bu verileri kullanarak da hem bazı konularda seçimler yaptık hem de çeşitli geliştirmeler için bir yol haritası çıkardık. Şu anki planda, bu yılın son çeyreğinde seri üretime ve hemen ardından da teslimatlara başlayacağız. Bu noktada üreteceğimiz ilk model, bu alanda hizmet sağlayan firmalara yönelik bir ürün olacak; ama bundan sonra, doğrudan son kullanıcıya ulaşacağımız ilginç modeller de gelecek.
MSI Dergisi: Eklemek istediğiniz başka bir konu ya da konular var mı?
Naz ÜNAL: Babamızın vefatının ardından, savunma ve havacılık sektörünün her kademesinden bize başsağlığı mesajları geldi. Bu mesajlar, bize, babamızın ne kadar önemli işler yaptığını tekrar gösterdi. Tüm sektöre, burada, sizlerin aracılığıyla bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.
Babamızın vefatından sonra, mezun olduğu okul olan İTÜ’de, onun adına bir burs programı başlatmak için harekete geçtiğimizi de burada paylaşmak istiyorum.
Kaynak: https://www.savunmahaber.com